Çikolatanın ana maddesi kakao çekirdeklerinin tarihinin milattan önce 2000 li yıllara kadar
gittiği artık bilinen bir gerçek. İlk cağlarda , havanda dövülerek baharatlarla karıştırılan
ve savaşçılara ya da kutsal günlerde krallara sunulan , yani sadece şeckin bir tabakanın
erişebildiği çikolata Amerika kıtasının keşfi ve Avrupalı tüccarların bu kıtaya yaptıkları
yolculuklar sayesinde kısa süre içerisinde tüm dünyaya yayıldı.
Günümüzde farklı aromalarda binbir çeşit ve şekilde çikolataya hemen her gelir grubundan
insanin ulaşması çok daha kolay .
Yenilebilir çikolatayla tanışmamız Avrupa dan çok sonra olsa da , yerleşik bir çikolata yeme
kültürümüzün olmadığını söylemek çok da doğru bir tespit olmaz . Baklavanın saltanatına
karşı uzun süre sesi cılız çıkan çikolata , en azından kız isteme , söz , nişan gibi geleneksel
merasimlerimizde baş rolü kapmış görünüyor. Bir Fransız ın Paris te herhangi bir
“ patiserrie “ den içeri girip “ Usta bana en janjanlısından bir söz çikolatası hazırla “ demesi
olasılık dışı ama bizde gümüş gondola doldurulmuş madlen çikolataların kalitesi
gelin adayının ailesinin gözüne girebilmek için hala en geçerli kriter .
Tabii dini bayramları da es geçmemek lazım. El öpmeye gelen mahallenin afacanları için ikramın en makbulu –mümkünse – harçlık ,değilse çikolata
Uzun lafın kısası , çikolata yerleşik kültürümüzde öyle sıradan bir tüketim maddesinden çok
özel günlerin ağır topu , doyumluk değil de tadımlık bir lezzet ,baklava gibi bildik
komşudan ziyade,ayda yılda bir ziyaretinize gelen hatırlı misafir , kutusu özenle –çocukların
erişemeyeceği bir yerde – saklanan ve ancak ödül olarak yüzü gösterilen bonus , bir nevi
ikramlık tatlıların kraliçesi .
Son yıllarda çikolatanın tüketim alanları yaygınlaşsa da hala el yapımı , butik
çikolatanın hakkı tam olarak teslim edilmiş sayılmaz . Bir çok konuda olduğu gibi , butik imalatta da klasik kalıplardan kurtulmak , çikolatayı tüketirken onun ruhunu da anlamak , işin içine biraz da eğlence katmak gerektiği fikrinden yola çıkarak TULA markasını oluşturduk.
Bir çikolata markası oluşturmanın en zor kısmı kuşkusuz hangi ayak izlerini takip etmeniz
gerektiğine karar vermek . Zaten yapılanı tekrar edip piyasaya yüzbinbirinci olarak çıkmak mı, farklı bir yoldan gidip “bakın böylesi de var “ demek , çikolata severlere yeni bir pencere açmak mı?
Biz farklı olanı seçtik TULA çikolata olarak yurt dışında örneklerine çok rastlanan ancak
ülkemizde pek de denenmemiş bir yolu seçtik. Çikolatalarımızı kahverengi üniformalarından
çıkarıp size rengarenk bir dünyanın kapılarını araladık .
Dünyanın en büyük çikolata üreticilerinin özel çikolatalarını çikolata ustaları tarafından hazırlanmış reçetelerini kullanarak beğeneceğinizi umduğumuz bonbonlar, ganajlar , tabletler hazırladık. Her bir reçeteyi ayrı tekniklerle renklendirip , ruhuna uygun isimler verdik.
Özel hissedeceğiniz/hissettireceğiniz “zamansız mutluluk” kutuları hazırladık. Sadece bayramlarınızı,merasimlerinizi değil, sıradan günlerinizi de renklere boyayacak hediyeler oluşturduk .
Tüm bunları , titiz bir işçilik , kusursuz bir özen ve coşkuyla hazırladık.
Sizin de severek yiyeceğinizi umut ediyoruz
Unutmayın , mutluluğun zamanı olmaz.
Ve bir kutu çikolata , mutluluğun en doğru adresidir
Sevgiyle